Toyota Corolla 1.6 Valvematic Multidrive S
Onun modası geçmez. Yaşlanmaz, yıpranmaz, yormaz, Üzmez. Sadece arada sırada kıyafet değiştirir. Belki takım elbisesi İtalyan değildir, çok dikkat çekmez ama şıklığı değil ne kadar kaliteli olduğu konuşulur hep. 1966’dan bu yana kuşaklar boyu sınıfını aşan kalite, sorunsuzluk ve fonksiyonelliğin sembolü olmuş bir marka Corolla. Belki Toyota denilince ilk akla gelen model. Markayı aşıp kendisi bir marka haline gelebilmiş bir model. Son yıllarda özellikle Amerika’da yaşanan geri çağırma operasyonlarıyla biraz hırpalanmış olsa da Haziran 2013 itibariyle 40 milyondan fazla satılmış olması efsaneyi ifade etmek için yeterince açık değil mi? Süslenmiş değil gerçekleşmiş bir efsane Corolla’nınki. Öyle ki tarihin en çok satılan modeli unvanını bile VW Beetle’dan teslim almış 1997’de. Şimdi rakipler her zamankinden daha dişli ama 11. nesil Corolla’nın hepsiyle baş edebilecek gücü var. Boşa değil, 150’den fazla ülkede her 25 saniyede bir Corolla satılması!
“Süslenmemiş” olmak belki tek eksiği Corolla’nın. Düşünün ki yollarda boyasız bir Mercedes dolaşıyor! Pek dikkat çekmiyor, ilgi uyandırmıyor, yenilendiği yeteri kadar hissedilmiyor… Hemen her şeyi çok iyi tasarlamış, işlevsel, kaliteli ama süslü değil. Burunda Japonlara özgü kromajlı ızgara, Avrupalılara yabancı bir abartıya sahip. KeenLook (keskin bakış) ruhu, diğer modeller gibi Toyota’ya da dinamizm kazandırıyor. Ama aerodinamiyi direnç katsayısını 0.2 Cd düşüren burun yapısı, otomobilin sessizliğinde de pay sahibi. Tabii Corolla’nın altındaki dümdüz zeminin katkısını da göz ardı etmemek gerek. Bunlar hep mühendislik pırıltıları olarak kullanıma, yakıt tüketimine yansıyan unsurlar. Ama belki biraz da çekici tasarım için çalışılabilirmiş.
Tabii bunlar dışardan bakınca algılananlar. Ama kullanırken, Corolla’nın nereden nereye geldiğini fark etmemek imkansız. Sadece büyümedi Corolla, büyüdükçe olgunlaştı zira. Bir önceki nesile göre 80 mm daha uzun, 15 mm daha genişletilmiş. Aks mesafesindeyse 10 cm’lik artış var. Bunlar kağıt üzerindeki büyüme değerleri ama otomobilin içine girdiğinizde, özellikle arka kısımda daha bir rahatlama hemen fark ediliyor. Otomobilin Auris ile ortak kullanılan kokpiti eski nesil hatlara sahip. Özellikle LCD’nin icadından beri değişmemiş olduğunu zannettirecek saat, nedense Japon üreticilerin tutkusu durumunda. TFT ekranların giderek yaygınlaştığı günümüzde Corolla da dijital saatle LCD’ye vefa göstermeye devam ediyor!
Otomobilin iyileştirilen koltukları, sürücü koltuğunda selefine göre 15 mm daha yükseltilebilme ve 20 mm daha ileri geri manevra yeteneği kazandırmış. Arka koltuklardaysa diz mesafesinde az değil, 92 mm’lik artış söz konusu. Bütün bu gelişmeler, çok tercih edilen bir C segmenti sedanda büyük önem taşıyor. Genelde aile otomobili olarak tercih edilen Corolla’da her bir cm’lik gelişmenin anlamı var.
Test otomobilimiz donanım seviyesi gereği koltuklar gibi kokpiti de kaplayan suni deri, belli bir kalite algısı getiriyor. Kokpitteki kumandaların kullanımıysa yeterince anlaşılır ve ergonomik. Gizli kalmış ya da kendisini aratan bir kumanda dikkat çekmiyor. Petek desenli gösterge tablosu, “efendi” Corolla’nın genel karakteriyle örtüşmüyor ama kromajlı çerçevelerle iyi bir görüntü çizebilmiş.
Bu segmentin en önemli enstrümanlarından biri hiç şüphesiz bagaj hacmi. Bir sedan ülkesi olarak, yükleyecek gerekli gereksiz çok eşyamız olduğundan bagaj kapasitesine büyük önem veriyoruz. Corolla’nın 452 litrelik bagaj hacmi, sınıf ortalamaları içinde yükünüzü dışarda bırakmıyor. Daha fazlasını isteyen hafif ticari araçlara bakmalı!
Toyota’nın motor teknolojisindeki başarısı hiç tartışılmaz. Zaten asıl “sorunsuzluk” apoletini kazandıran da makine dairesi olmuştur. 1999 yılında test pilotu olarak çalıştığım Auto Show dergisinde dönemin Corolla’sı ile yaptığımız 100 bin km Uzun Dönem Testi sonucunda otomobili en küçük parçasına kadar dağıtıp incelediğimizde teknik danışmanımız Onno Usta, 1.3 litrelik motorda herhangi bir yıpranma belirtisi görmediğini rapor etmiş, daha yüzbinlerce km sorunsuz çalışabileceğini açıklamıştı. Bu sözler bende tüm Toyota motorlarında geçerliymiş gibi bir iz bıraktı. Sorun yaratabilecek bir Toyota motoru düşünemiyorum.
Otomobilde yer alan 1.6 litrelik benzinli motor, sürekli değişken akıllı supap ayar sistemi VVT-I’ın en yeni versiyonuna sahip. Her motor devrinde yüke ve hıza bağlı olarak optimum randımanı sağlayan sistem, yakıt tüketimini minimumda tutarken performansı, egzoz emisyon kaygısını unutmadan en verimli düzeyde sunuyor.
Otomobilin 120 HP maksimum güç sunan 1.6 litrelik motoru, çabuk devirlenen, tork dağılımı başarılı bir makine. 160 Nm’lik maksimum tork değeri 4400 d/d geliyor ama alt devirler de boş değil, motor otomobilin sürüş konforu ve diriliğini öne çıkararak hızlandırıyor ama asla saldırgan değil. Her devirde ayağınızın altında bir güç olduğunu hissediyorsunuz. Multidrive S adı verilen sürekli değişken oranlı CVT otomatik şanzıman, bu tip vites kutularının gecikmeli tepkileriyle edindiği kötü şöhreti silecek kadar eli çabuk… Gerek manuel vites seçiminde gerekse otomatik kullanımda sürüş temposunu hiç bozmuyor. Kullanıcılara otomobilini sattıran, bir dönem Toyota’nın başına epeyce dert olan Multi Mode sistemiyle hiç ilgisi yok.
400 km’ye yakın yol kat ettiğimiz Toyota Corolla 1.6 Valvematic Multidrive S, ortalama 7.5 litrelik benzin tüketimiyle, ağırlık ve büyüklüğüne göre kolay kabullenilebilir bir performans sergiledi. Otomatik vitesli bir otomobilde zorlu İstanbul şehiriçi parkurunda daha ne olsun?
Geçtiğimiz günlerde Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldızla mezun olan Corolla aktif ve pasif standart güvenlik donanımları ile de dikkat çekiyor. Güvenlik donanımları arasında sürücü diz hava yastığı dahil olmak üzere 7 hava yastığı, Elektronik Çekiş Kontrol sistemi (TRC) ve Araç Denge Kontrolü (VSC) ile Yokuş Kalkış Destek (HAC) sistemleri bulunuyor. Yeni Corolla’da çarpışma güvenliği performansı CAE (Bilgisayar Destekli Mühendislik) ile maksimize edildi ve defalarca yeniden teste tabi tutuldu. Enerji absorbe edici donanım ve sağlamlaştırılmış kabini sayesinde ön arka ve yan çarpma performansı da Corolla’yı çok daha sağlam kılmış.
Toyota Corolla yine çok satacak. Yine sorunsuzluğuyla bilinecek. Ama bu otomobilde örneğin Opel Astra’da ya da Ford Focus’ta görebileceğiniz genç kullanıcı profiline pek rastlamayacağız. Corolla, dediğim gibi çok kaliteli ama süssüz… Mantık işi… Boyasız bir Mercedes… Ve sahip olma çağı en erken 50 yaşında başlıyor!
(+) Uygun fiyat, sürüş kalitesi, konfor, sessizlik, büyük bagaj, düşük tüketim
(-) Dikkat çekmeyen tasarım, eski yüzlü kokpit
Toyota Corolla 1.6 Valvematic Multidrive S
Yakıt tipi: Benzin
Motor hacmi (cc): 1598
Motor gücü (HP): 132 HP/6400 d/d
Maksimum tork (Nm): 160 Nm/4400 d/d
Vites kutusu: CVT otomatik
Maksimum hız (km/s): 190
0-100 km/s hızlanma (sn): 11.1
Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 7.3/4.6/5.6
Ağırlık (kg): 1270