Ford Mondeo 1.6 TDCi Selective
1993 yılında ilk tanıtıldığında dönemi için sunduğu büyük imkanlar, sıradışı tasarım ve gelişmiş mühendislik sonrası ne yazık ki orta sınıfta hakettiği yeri hiç bulamadı Mondeo. Sierra döneminin kapanışı, Ford için bir bir dünya otomobilinin doğuşuydu. Arkadan itişle vedalaşılıp önden çekişe geçilirken sunduğu mühendislik, 6 milyon dolarlık yatırımla döneminin en pahalı ar-ge’siydi. Gerçekten de Sierra sonrası dönüşüm için olağanüstü bir otomobille gelmişti Ford. Dillere destan arka süspansiyonuyla stabilite konusunda referans kabul edilirken baz versiyondan itibaren sürücü havayastığını standart olarak sunmasıyla (1993’ten bahsediyoruz!) çok fiyakalıydı. 1996’da makyajlandı, ilk Mondeo’nun üzerine özellikle tasarım olarak artılar eklediyse de Passat ve Vectra’nın gölgesindeydi. 2000 yılında ikinci, 2007 yılında da üçüncü Mondeo geldi. Vectra ve Passat yine hep ön plandaydı. Özellikle Passat, kendini aşıp CC versiyonu ile daha üstlere gözünü dikerken Mondeo sınıfında gölgelerden çıkmaya uğraşıyordu.
Gerçi kimi kaynaklarda dördüncü jenerasyon Mondeo olarak geçiyor ama otomobil aslında kapsamlı bir ürün geliştirme durumunda. Basın faceliftlerle genel yenilenmeleri çok net ayırt edemiyor! Zira gövde ölçülerinde sadece milimetrik değişiklikler var. 2850 mm’lik aks mesafesi korunurken uzunlukta muhtemelen burun yapısından kaynaklanan 25 mm uzama sözkonusu! Mondeo’nun dinamik ve zarif tarzı, kinetik tasasrım adı verilen ‘hareket halindeki enerji’ felsefesini yansıtıyor. Kabinde Mondeo’nun geniş ve ferahlık sağlayan cömert boyutları iyi hissettiriyor ama siyah arka kapı camlarını sevenler kadar sevmeyenler de olacaktır. Biz fotoğraf çekiminde karanlık yaptığı için hiç sevmedik ve açtık mesela! Koltukların sunduğu alanlarla sınıfına yakışır mesafeler sunan otomobilde beş yolcu için ferah oturma alanları var. Ön koltukları ısıtma imkanı, elbette ki donanım versiyonundan kaynaklanıyor.
Otomobilin kokpiti, Focus, C-Max ve S-Max ile paralel çizgide. Metal görünümlü plastik parçalarla zenginleştirilen siyah, dinamik görüntü kazandırıyor. Ergonomik açıdan kullanışlı olan kokpitte uyarıların Türkçe olması beğeni toplayabilir. Sony markasını taşıyan müzik sistemiyle donatılan araçta, kullanım da sorunsuz. Deri kaplı direksiyon simidi, el freni kolu ve vites topuzu, Mondeo’da standart özellikler olarak sunuluyor. Plastik kalitesi ve ergonomiyle ilgili yapılabilecek fazla eleştiri yok. Özenli işçilikle birleşen üstün kaliteli iç döşeme malzemeleri, araç kabinindeki konforu üst seviyeye taşıyor. Dijital kumanda merkezi, Mondeo serisinin tüm modellerinde standart olarak bulunuyor. Daha net iletişim ve kabinde daha fazla kokpit hissi sağlamak için, sunulan standart ya da Ford Convers+ gösterge paneli seçeneklerinin tümünde gelişmiş grafik öğeler kullanılmış. Convers+ gösterge ekranı Titanium ve Selective modellerinde standart olarak yer alıyor. Direksiyon simidi üzerinde yer alan kontrol düğmeleri ile müzik sistemini kumanda ederken sağdaki kumanda düğmesi ise yol bilgisayarına ait çeşitli fonksiyonları yönetiyor.
Zaten bu materyal, diğer modellerde de kendisini kanıtlamış durumda. Yalnız, arka camlar siyah renkli tercih edilecekse otomobil mutlaka sunrooflu tercih edilmeli. Zira kabin fazlasıyla karanlık olabildiğinden ferahlığı da yeterince algılanamıyor. Arka koltuklardaki diz mesafesi rahat ettiriyor. Mondeo, bagaj konusunda sınıfının en iyilerinden. 550 litrelik hacim, koltuk sırtlıkları yatırılarak 1460 litreye kadar genişletilebiliyor.
Ülkemizdeki motorlu taşıtlar vergisinin uygulama modeli, büyük boyutlu, üst segmentlere ait otomobillerde bile 1.6 litre hacimli turbo dizel fenomeninin yaşanmasına sebep oluyor.
Öyle ki küçücük Fiesta’dan Mondeo bir kenara, Volvo S80’e kadar 1.6 TDCi motoru görmek mümkün! Peugeot ve Ford’un birlikte geliştirdiği DV6 üretim kodlu (Ford’da Duratorq deniyor!) turbo dizel motor, 3600 d/d’de 115 HP maksimum güç üretebiliyor. Motorun maksimum 270 Nm’lik yüksek tork çıkışını 1750-2500 d/d arasında sürekli üretmesi, olağanüstü bir akıcılık sağlayabiliyor. Yakıt ve performans dengesini kontorl altında tutabilmek için otomobille anlamsızca yüksek devirleri zorlamak yerine maksimum tork devir bandında ve doğru hızda doğru vites seçimi prensibiyle kullanmak gerekiyor. Mondeo sağladığı performansa karşın 100 km’de ortalama yakıt tüketimi 4.3 litre civarında gerçekleşiyor. Üç günlük test sürüşümüz boyunca saptadığımız değer de 4.6 litre oldu.
Ford’un geleneksel yol tutuş başarısı, Mondeo’da da kendisini gösteriyor. Konfordan önemli fedakarlıklar istemeyen otomobil, dengeli sürüş karakterini düzlük ve virajlarda koruyor. Ön akslara binen yüksek torka rağmen torque-steer yaşatmayan otomobil, gövde salınımı da yaşatmadan virajları güvenle alıyor. Zaten aksi bir durumda da ESP ve çekiş kontrol sistemi vazife başında! “Aksi durumlar” için ıslak zeminlerdeki sürüşlerde özenli olmakta yarar var. Satış fiyatı 79.060 TL’den başlayan Ford Mondeo 1.6 TDCi Selective, açılır tavansız 84.705 TL ve eğer açılır tavan varsa 86.400 TL’lik etiket taşıyor.
Fotoğraflar:Batuhan KIRAN