Geçenlerde bir günlüğüne Ankara’dan İstanbul’a gidip geldim. Yol artık oldukça kısalmış. Neredeyse dört, dört buçuk saatte İstanbul’a gidilebiliyor. Sabahın ilk ışıklarıyla Devamını oku
Amerikanların mutlak hakimiyetinin olduğu 1960 ve 70 li yıllarda Fransız arabaları çok da sevilmezdi. Peugeot, Citroen, Simca ve Renault ile sınırlı bu otomobiller, Amerikan’lara göre çok az yaksalar da Devamını oku
Araba sevdası bambaşka bir sevdadır aslında. Çok küçük yaşlarda insanın içine işler ve yıllar boyu bu sevda artarak devam eder. Ben şu yaşımda bile yollarda Devamını oku
Yıl 1980. Ehliyet sınavına giriyorum. O yıllarda ehliyet alabilmek oldukça zor. Önce yazılı sınavı geçmek gerekli. Ardından da direksiyon sınavı. Arabaya bir polis, bir karayolları temsilcisi Devamını oku
Çocukken babam beni “galiba bu çocuk okumayacak” düşüncesi ile yaz tatilinde bir saatçinin yanına çırak olarak vermişti. Birkaç aylık çıraklık dönemini çok iyi değerlendirerek bazı temel işDevamını oku
1982 yılıydı. İstanbul’da muhasebeci olarak çalışan ilkokuldan bir arkadaşımla buluşup eski günleri anlatırken ona satılık bir Amerikan otomobili aradığımdan söz ettim.O da dayıDevamını oku