1955-56 yılları Amerikan otomobil sanayii için bir dönüm noktasıdır. Bu yıllarda üretilmiş bütün markaların otomobilleri çok güzel ve çok da özeldir. Ben de bu Devamını oku
Tags :hikaye
Bir önceki hikayemizde dolmuşçuluğa soyunan emekli Tekel şoförü Ahmet Bey’in bir hız göstergesi uğruna başına gelenleri anlatmıştım. Bu konu biraz daha derin, devam edelim isterseniz. Devamını oku
Üsküdar-Kadıköy arasında eskiden eşi benzeri görülmemiş Amerikan’lar çalışırdı. Bugünkü hikayemizde bu dolmuşları ve yaşanmış bir olayı tekrardan hatırlayacağız. Hikayemizin kahramanı Ahmet Devamını oku
Bu aralar iyice ufaklık hikayelerine daldık sanki. Ama yine de onlardan biriyle devam ediyorum. Bizim ortaokul yıllarımızda eğlence hayatımız şimdiki teknolojik yaşam düşünülünce Devamını oku
Yıl 1974. Karlı bir kış günü zorlu bir O302 yolculuğundan sonra, şimdi üzerinde Büyükşehir binasının yükseldiği Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne (AŞOT) indim. Benim Devamını oku
Geçen haftaki deneysel test yazısında Süreyya İzgi üstadımın O302 tecrübesini gözler önüne serdiği yazısı beni gerçekten çok etkiledi. Bu yüzden bu haftaki Devamını oku
Gece ve karanlık ürkütücüdür, korkutucudur, gizem doludur. Karanlık çöktüğü zaman gecenin kötülükleri de başlar. İnsan vücudundaki bütün şiddetli ağrılar bile Devamını oku
12 Eylül darbesinden sonraki günlerdi. Mahallemizde dolaşırken bir arkadaşımı tertemiz bir Volkswagen’in kaputunu açmış uğraşırken gördüm. Herhalde yeni aldı diye düşündüm ve “güle Devamını oku
Amerikanların mutlak hakimiyetinin olduğu 1960 ve 70 li yıllarda Fransız arabaları çok da sevilmezdi. Peugeot, Citroen, Simca ve Renault ile sınırlı bu otomobiller, Amerikan’lara göre çok az yaksalar da Devamını oku