Hayri, Nazım ve Faik bir devlet dairesinde çalışan üç arkadaştı. Bu üçlünün en büyük merakları da definecilikti. Hafta sonları, akşam işten çıkınca, tatil ve bayram günlerinde tek uğraşları buydu. Hatta bu maksatla teçhizatlarını da geliştirmişler, uyduruktan da olsa kulaklıklı ve göstergeli bir detektör ile katlanabilir kazma ve kürekler edinmişlerdi. Dairede “dedikoducu” olarak bilinen Fatma ise […]Devamını oku
1982 yılıydı. İstanbul’da muhasebeci olarak çalışan ilkokuldan bir arkadaşımla buluşup eski günleri anlatırken ona satılık bir Amerikan otomobili aradığımdan söz ettim.O da dayısının Okmeydanı’ndaki dükkanında 1955 model bir Chevrolet’i gözlerine katarakt inmesi ve iyice yaşlanması sebebiyle kullanmadan yıllardır sakladığını, satmak istediğini, fakat çok uzun yıllar binmesi dolayısıyla satmaya da pek kıyamadığını anlattı. Kendisinin pek otomobillerle […]Devamını oku
Tahsin ilkokulu bitirince babası onu daha fazla okutamamış ve Dolapdere’de bir radyatör ustasının yanına çırak olarak vermişti. Radyatörcü Harut usta radyatör konusunda gerçekten çok yetenekliydi. En güzel huyu da bildiklerini hiçbir zaman kendisine saklamaz, Tahsin’e de kıskanmadan işin bütün püf noktalarını öğretirdi. Aradan geçen beş-altı yıl sonra Tahsin de iyi bir radyatörcü kalfası olmuş ve […]Devamını oku
Tofaş’ın efsanevi Kuş Serisi, Türkiye pazarı için Fiat lisansıyla 1981-2004 yılları arasında üretildi. 1970’li yılların teknolojisine sahip olmasına rağmen, 1990’lı yıllarda özellikle yedek parçasının bolluğu, ülke yollarına uygunluğu, kolay modifiye edilebilmesi ve uygun fiyatı sayesinde Türkiye’de çok tutuldu. Yaklaşık 1.700.000 adetle Türkiye’nin en çok üretilen ve satılan binek otomobil unvanına sahip Kuş Serisi, dönem dönem […]Devamını oku
Hakan o yıl makine mühendisi olarak mezun oluyordu. Yazın dedesinin yanına gideceği için de çok sevinçliydi. Dedesi yıllar önce çalışmak için İstanbul’a göçmüş, yıllarca şoförlük ve dolmuşçuluk yapmış, iyice yaşlanınca da yıllarca çalışıp çabalayarak edindiği tek katlı bahçeli bir evde kendi başına yaşamaya başlamıştı. Hakan dedesinin sohbetini çok severdi. Evin önündeki verandada ağaçlardan topladıkları meyveleri […]Devamını oku
Murat 131’in Türkiye’de yollara çıkışı tarihi bir olay olsa bile asıl bombalar dördüncü üretim yılında gelmeye başlayan farklı versiyonlarla patlamıştı. Fiat lisansıyla 29 Aralık 1976′da başlayan Murat 131 üretimi, dördüncü yılında gelen varyasyonlarla çeşitlendi ve Şahin ile Kartal 1981 baharında ortaya çıktı. İstanbul’da ilk olarak 34 S xxxx plaka serisinden başlayan bu modellere bir yıl […]Devamını oku
İkinci otomobilim BMW 1800’ü satın almak biraz bile bile lades olmuştu. Kurcalayıp vakit geçirmek almıştım ama yaşı geçkin klasik bana çok şey öğretti! İlk arabam olan 1955 Chevrolet’yi sattıktan sonra 1800 model bir BMW otomobil almıştım. Araba 1965 model olmasına rağmen uzun yıllar gümrükte yatmış ve 1988 yılında trafiğe çıkmıştı. Alanlar da kasası iyi olduğundan […]Devamını oku
1980’lerin başlarıydı. Hasan askere şoför adayı olarak gidiyordu. Harem’den bindikleri Düzce Varan Turizm’e ait eski otobüs tozu dumana katarak acemi birliği Hendek’e doğru yol alıyordu. Babası da yanındaydı. Hasan o zamana kadar arabaları sevmesine ve çok merak etmesine rağmen hiç kullanma deneyimi yaşamamıştı. En çok da mahallelerindeki 1956 Chevrolet otomobili ve yazın gittikleri Karadeniz’deki köylerindeki […]Devamını oku
Bir dönemin en geniş yerli otomobili iddiasında. Zaten boşa dolmuş yapmadılar onu. Tam 6 kişilikti, Türkiye’de yapılan otomobillerin en genişi, en rahatı ve en konforlusuydu. Bir cesaret örneği olarak 1966’da ortaya ilk kez üç kapılı çıkıp başarılı olan Anadol, 1971 yılında dört kapılı versiyona, yani sedana kavuşmuştu. STC’den 2 yıl önce… Sedan otomobilin tanıtımı bu […]Devamını oku
1955-56 yılları Amerikan otomobil sanayii için bir dönüm noktasıdır. Bu yıllarda üretilmiş bütün markaların otomobilleri çok güzel ve çok da özeldir. Ben de bu yıllarda üretilmiş bütün markaları sevdiğim gibi 1956 Ford’u da çok severim. Hele ki, V8 motorlu olsa bu otomobilin motor sesini bir müzik parçası yerine saatlerce dinleyebilirim. Eskiden bekara kimse evini kiraya […]Devamını oku